"köşedeki minderde otur
eski günlerdeki gibi,
usul sesle bir şeyler anlat bana,
bana bir şeyler söyle
her şey eskisi gibi olsun
ben hiç gitmemiş olayım"
Murathan Mungan
Birazdan zil çalacak. Kapıyı sevinçle açacağım. Sevdiğim insanlar teker teker gelecek. "Hey! Siz hiç değişmeyecek misin?" diyeceğim. Herbirinin boynuna kollarımı dolayacağım. Kiminin tonton yanaklarını öpe öpe koklayacağım. Kimi korkacak abartılı ilgimden. Daha içeriye adımını atar atmaz kendini geriye çekecek. "Dur, deli kız. Terliyim." diyecek. Birinin iki elini sımsıkı tutup asılacağım. "Döneceğiz birlikte!" diyeceğim. Salonun eşyasız boş alanında çılgınca döndüreceğim. "Çocukluğumdaki gibi." diyeceğim. "Dur! Başım döndü. Tansiyonum var benim." diyecek. Kıyamam!.. "Bırakıyorum. Dikkat!" diyeceğim. Olduğumuz yerde bir süre kalacağız öyle. Eşyalar dönecek. Oda dönecek. Ev dönecek. Dünya dönecek gene. "Delisin!" diyecek. Sarılacağım düşmesin diye. Usulca kulağına "Deliyim, gözü kara deliyim. Yakarım. Roma'yı da yakarım." diye şarkı söyleyeceğim. Çok güleceğim. Çok gülecekler. Çok güleceğiz biz. Oturacaklar. Ben de oturacağım. Ayaklarımı altıma toplayacağım. Hatırlarını soracağım. Her biriyle itinayla ilgileneceğim. "Nasılsın?", "Çok fıstık görünüyorsun.", "Kilo mu verdin?", "Yoksa cildini mi gerdirdin?", "Bu yaşta bu güzellik olur mu?", "Ben yaşlanıyorum. Siz geri gidiyor gençleşiyorsunuz." diye isyan edeceğim. Komik saçma sorular soracağım. Bende hava binbeşyüz olacak. Çünkü hepsinden küçüğüm. Ailenin en büyük kadınları onlar. Üzerimde ne kadar çok emekleri var. "Emrinizdeyim." diyeceğim. "Şımarın şımarabildiğiniz kadar!". Gene tuhaf gözlerle bana bakacaklar, gene aldırmayacağım, gene bildiğimi okuyacağım. Ayağa kalkacağım. Mutfaktan metal tası alacağım. Başıma geçireceğim. Salona geçeceğim. Ailenin en yaşlı kadının yanına gideceğim. Boynumu eğip selam vereceğim. "Bugünün kraliçesi sizsiniz." deyip, papatyalardan hazır ettiğim tacı, bembeyaz saçlarına usulca yerleştireceğim. "Kaç yaşına geldin. Hâlâ çocuk gibisin!" diyecek. Ama biliyorum bu hareketim çok hoşuna gidecek. En güzel halleriyle oturacak bütün kadınlar. Kendi güzelliklerini bilmez güzel halleriyle oturacaklar. Çoğu hep kıymet bilen, kendine kıymet verdirmeyi bilmeyen kadınlar bunlar. Kimi bildim bileli hayata öfkeliydi. Ne mutlu olmuş ne mutlu etmiş. Feci. Kimi ne söylersen söyle sinirli. Hep "öff!"çü... Kafasında binbir kuruntu vardı belli. Bir ömür böyle kuruntularla geçer mi? Çoktan geçmiş gitmiş. Kimi kalender meşrep. Her şeye kusur bulmaktan, irili ufaklı şeylerden şikayet etmekten uzak... Dünya yansa umrunda değildi. Doğduğumdan beri tanırım her birini. Yaşlar alındı. Yaşanılan yaşanıldı tabii... Üzerlerine bir sakinlik çöktü şimdi. Görmüşler ki isteseler de istemeseler de hayat kendi mecrasında akıp gitti. Artık kendilerine ve yaşama alışmışlar sanki. Acaba hayat tecrübesi böyle bir şey mi? Eskimek kadınları böyle serinletir, böyle güzelleştirir mi? Neyse... Kocalar, çocuklar, torunlar konuşulacak. Bu dünyadakiler... Dünya değiştirenler filan. Lüzûmlu lüzûmsuz konular açılacak. Bazan gamzeler ortaya çıkacak. Şen kahkalar atılacak. Bazan gözler buğulanacak. Dudaklarda unutulan eski şarkılardan birinin nakaratı dolanacak. Bir mahur beste olacak. Aramayan, sormayan evlatlardan bahsedilecek. Dünyadan göçen biri, birilerinden söz edilecek. Bu olağanüstü hoş atmosfer bozulmasın niyetiyle... Kimse kimseye belli etmek istemeyecek. Sadece müjgânla gizli gizli ağlanacak belki... Ben hemen neşeli bir makama geçeceğim. Köşedeki mindere oturacağım. Ayaklarımı gene altıma toplayacağım. Her bir yaşlı çınarın gözlerinin içine tek tek bakacağım. Artiztik numaramı yapacağım. Ballandıra ballandıra dilimi döndürerek... Bir film repliklerinden hazırladığım, son derece matrak hayali bir dedikodu anlatacağım. Hayret ederek gözlerini koca koca açacaklar. Kadın olduğum için sevineceğim ben.
ah hayal kahvem, eskiyince yaş ilerleyince kadınlar durulup sakinleşir mi? ne güzel anlatmışın.ben işte o kuruntulu olan tipim.kaç yıl sonra biter mi dersin bu lüzumsuz haller, sana geldiğimizde böyle karşılar mısın ?
YanıtlaSilbuketcim. çabuk gel. yiyecekler silindi süpürüldü. ama sana hazır ederim hemen. sen şahane yaşlı bir kadın olacaksın. gene şahane mamalar yapacaksın. ben pelin'le mutfakta oturacağım. ayaklarımı sallaya sallaya sana bakacağım. pelin'le bakacağız. kuruntulardan eser kalmayacak. şen kahkalar atacağız:)
YanıtlaSilAh ! Ne güzel bir dönme dolap bu !
YanıtlaSilYaşlansıkça daha öfkeli daha söylenen yaşlılarda var, inşallah ben de onlardan olmam :( Ne güzel bir yazıydı, çok sevdim :)
YanıtlaSilNe güzel böyle sevgi dolu, coşku dolu olmak... Ne güzel, kendinize benzemeyenleri de böyle tutkuyla sevebilmek...
YanıtlaSilBlog dünyası, insanların benzerlerini bulduğu bir yer galiba... Çok sevdim..:)
ne güzel yazmışsın,düz yazı ama şiir gibi olmuş.sen şiir yazıyorsun,ama farkında değilsin.keşke yakın çevremde senin gibi bir kadın olsaydı.hayata baktığın yer çok güzel. :))
YanıtlaSilVildancığım yazıdaki tipler arasında kendimi buldum bile.
YanıtlaSilBu filmi biliyorum. Arasıra sen bu filmi bize oynatırsın. Çok eğleniriz gerçekten de.
Bu fırsatı yaratman ne hoş. Teşekkürler
Selam Nessuno, sahiden şahane bir dönme dolaptır:)
YanıtlaSilSelam Sevda, gözleyip insanları..
YanıtlaSilDikizlemek ya da rontgenlemek gibi değil tabii:) Kadınları gözlemlemeli sahi. Ve öfkeli yaşlı kadınlar olmamak için kendimizi eğitmeliyiz diye düşünüyorum. Olmayız... Olmayız biz. Güzel ve iç ısıtan eski kadınlar olacağız. Eminim:)
Selam Silva, sanal dünya hayret verici sahiden. İnsan insana benzemez mi? Benzer elbet. Benzerlerini bulabilmek marifet:)
YanıtlaSilSağolun.
Selam Kara Kitap, insan karşısında kendini görür derler. Eğer senin gibiysem ne güzel:) Yüreği sıcacık, nasıl duyarlı bir kadınsın sen... Keşke olabilsem. Sağolasın.
YanıtlaSilSelam Dilek, dönme dolabı en çok sana yaparım:) Yanlız yaşlılar nasibini almaz ki benden. Senin gibi fıstıklar da nasiplenir:) Onun için korkuyorsun ya benden. Karşılaştığımızda geri geri kaçıyorsun. Az mı sarstım silkeledim seni. Ne var? Çok güldün. Çok güldüm. Çok güldük biz:) Ofise uğra,
YanıtlaSildöndüreyim seni. Ortam müsait:))
Sağolasın.
çok güzel bir yazıydı... bir solukta okudum. eline, diline, yüreğine sağlık :)
YanıtlaSilNe güzel bir yorum. Size neden Agrasif Prenses diyorlar ki, anlamıyorum:)) Sağolun.
YanıtlaSil