Ofisteyim. Sabahtan beri epeyce çalıştım. Biraz mola. Kahve... Kahve yanında kitap okusam, misal bir kaç cümle. Çalışma odamın duvarına dayalı dolabın üzerinde yığınla kitap var. Eve götürmeyip, iş arasında karıştırdığım kitaplarım bunlar. Birinin kabı kırmızı mı kırmızı... Canım onu okumayı çekti. Aldım elime. İskender Pala'nın incecik bir kitabı. Kitab-ı Aşk adı. Oturdum. Sayfalarını dalgalandırdım. Bahtıma ne çıkarsa, dedim. Gözümü kapayıp bir sayfa açtım. Başlık Aşka Metiye... Hımm... Nasip dedim... Kahvemi kokladım... Misss... Bir yudum içtim... Of, nasıl leziz.. "Ellerine sağlık!" diye içeriye seslendim. Okumaya başladım. Mevlana'dan bir alıntı var... "Zeliha o hale gelmişti ki, çörekotundan öd ağacına kadar her şeyin adı Yusuf''tu onun için. Yusuf''un adını başka adlara gizlemişti, mahremlerine bu sırrı söylemişti. Mum ateşte yumuşadı, dese, sevgili bize alıştı, yüz verdi, demiş olurdu. Bakın ay doğdu dese; söğüt dalı yeşerdi, dese, (.......); başım ağrıyor, dese, başımın ağrısı geçti, iyiyim, dese, hep aynı manaları vardı bu sözlerin. Birini övse onu överdi, birinden şikayet etse onun ayrılığını söylemiş olurdu. Yüzbinlerce şeyin adını ansa, maksadı da Yusuf'tu onun, dileği de..." demiş İskender Pala. Sonra "Ne din ne de yasalar yasaklamıştır aşkı; yürekler Allah'a aittir çünkü." diye devam etmiş. Bir sonraki paragrafta ise "İştahla yemek yerken hatırlayıp sevileni, yemek boğazda düğümleniyorsa; derin uykulardan sonra görülen rüyalardan sonra bir daha uyku girmiyorsa gözlere; şen bir mecliste adı anıldığında onun, inziva engin bir boyut kazanıyorsa; hamasi bir söylevin tam ortasındaki bir kelime, bir cümle ne dediğini bilmezleştiriyorsa insanı; işte aşk odur." demiş yazar. Hey, telefonum çaldı. Dur! Aklıma bir şey geldi. Ölü Ozanlar Derneği'ni hatırlar mısın? Edebiyat öğretmeni Profesör Keating'i hani... Öğrencilerine ne derdi? "Biz hoş olduğu için şiir okuyup yazmıyoruz. İnsan ırkının birer ferdi olduğumuz için şiir okuyup yazıyoruz. Çünkü insan ırkının içinde coşkular vardır. İktisat, Mühendislik, Tıp, Ekonomi, Hukuk vs. yaşamak için gerekli asil birer meslektir çocuklar. Ama şiir .. güzellik... aşk... sevgi... biz bunlar için hayattayız." Şimdi işe dönmeliyim... Çalışmalıyım... Ama şiir... güzellik... aşk... sevgi.. kitap... İnanıyorum ki ben bunlar için hayattayım.
Kitab-ı Aşk benimde okuduğum ve sevgilim ile ayrıldıktan sonra tekrar okumaya karar verdiğim kitap. Çünkü oradaki Aşk şu zamanda bulunamayacak kadar kıymetli, değerli , tarifsiz ve narin.
YanıtlaSilİskender Pala :) Çok severim.
YanıtlaSil@ Kitap cadısı, kitab-ı aşk gerçekten iskender pala'nın gene aşk dolu kitaplarından biri:) iskender pala da aşk profesörü:))
YanıtlaSil@ francesca, sevindim. o halde arada iskender pala dan yazılar döktürelim:)