Kimi zaman bloğuma gençlik dönemimin efsane müzik gruplarını yazmaya çalıştım. Şimdi ofisimde günümüzün en sevdiğim gruplarından birinin şarkılarını dinliyorsam eğer ve hatta bıkmadan, döne döne dinliyorsam şarkılarını, neden onları da yazmayayım diye düşündüm. Hemen yazıyorum hem de! Yüksek Sadakat son zamanların en sevdiğim müzik gruplarından biridir. Bayılırım şarkılarının herbirine!
Bir gün araba kullanırken radyoda "Ben Seni Arayamam" şarkılarını dinleyince kim olduklarını merak etmiştim. Gruplarına verdikleri isim de hoşuma gitmişti. "Yüksek Sadakat". Sonra müzik cd lerini aldım. Hem şarkılarının müptelası oldum hem de grubun takipçisi oldum. Yüksek Sadakat grup üyelerinin müziğe bağlılıklarını ifade ediyordu. "Yaşadığımız hiçbir zorluk, önümüze çıkan hiçbir engel bizi müzikten ayıramadı, sadığız ona yani " diyorlardı. Müzik tarzlarının Türk rock olduğunu düşünüyorlardı.
Şarkı sözlerinin konularını "aşk ağrısı, medeniyet korkusu, varoluş problemleri ve felsefe üzerinden din ve Tanrıyla kurulan bağlantılar" olarak tanımlıyorlardı.İşte Yüksek Sadakat'i tanımam vesile olan "Ben Seni Arayamam"şarkının sözleri şöyle:
"Bak benden arta kalan Biraz kül biraz duman Ne kadar istesem de Ben seni arayamam Ruhum rüyaya dalmış Dünya uzak, gerçek yavan Sanki bir yok bir de varmış Ben seni arayamam Keşke yanımda olsaydın Kolay olurdu o zaman Ben sussam sen anlatsaydın Yorulunca uyusaydın Kolay mı sanıyorsun Kolaysa yan o zaman Yağmurum ol in üstüme Ben böyle yaşayamam Halimi görüyorsun Bir şeyler yap o zaman Sebebim var biliyorsun Ben seni arayamam "
Yüksek Sadakat’in “Aklımın İplerini Saldım” adlı parçalarını, sözleri çok güzel olmasına rağmen, aslında şarkının bir ortasında bir de sonundaki şahane gitar solosu sebebiyle çok seviyorum galiba. Ne kadar dinlesem de bıkmam!
"Irmaklar denizlerde , Denizler sahillerde durdular, Arayanlar hiçbir yerde, İnananlar dualarda buldular , Kimbilir sen, Benim halimde, Sakinliğimde, Ne buldun? Bense yorgundum, Kendi kendime sokuldum, Uyuya kaldım Aklımın iplerini saldım, O giderken bir an durup peşinden baktım, Ne dersin? Umarım beni affedersin, Ne dersin?Belki de terk edip gidersin, Gider misin?
Peki hem gitar ziyafeti, hem ağız mızıkasının şahane sesi ve hem de anlamlı sözleri ile Aşk Durdukça adlı şarkılarını nasıl tekrar tekrar dinlemeden durabilirim?
"Dünya döner bir gün daha Yeryüzünde aşk durdukça Gece erken inse bile korkma O hep seninle kaldıkça Biliyorsun gitmem gerek Yollar bitmez düşünerek İster sonuç de istersen sebep Bu düğümü çözmem gerek Belki sana yazarım uğradığım bir şehirden Renkli bir kart atarım Mekke yada Kudüs'ten Sonra bir gün cıkarım sen artık dönmez derken Bir şarkı fısıldarım kulağına gün batarken."
NOT: 14 Ekim 2009 da yazdığım bir yazı
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Ben de yıllar önce Blue Jean okurdum, yüksek sadakat üyeleriden biri editörleri olduğu için Blue Jean'de sık sık bahsedilirdi ve kendi çocuğum gibi sahiplenmiştim resmen onları :) Tabi yıllar geçtikçe popülerleşti ama ben hala sevmekteyim :))
YanıtlaSilSelam Francesca, ben sizden daha eskiyim:)
YanıtlaSilHey dergisi zamanı çocuğuyum ve Üç Hürel vardı bilmem bilir misiniz? Onur, Haldun Ferudun kardeşler.
"Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş, Bin defa ölüp de hiç ölmemekmiş, Bin defa ölüp de ölememekmiş" tadında şarkıları geldi şimdi aklıma ki.. Of! O ilk gençlik çağımda silkelerdi beni:)
ah ah HayalKahvem !.. ne dergiydi o... ablamla o dergiyi çıkar çıkmaz alıp, sular seller gibi okur, şarkıların sözlerini hemen şarkı defterimize yazar ve altına da şarkıcı ya da grubun minik bir fotoğrafını da eklerdik. Dergiden çıkan sevdiğimiz şarkıcının/grubun posteriyse hiç kaçmazdı duvara yapışırdı :))) eh annem kızardı tabii ama yine de ağzından girer burnundan çıkardık ve bizimle kalırdı poster :)
YanıtlaSilÇok güzel günlerdi...
Evet Momentos, Hey gençliğimize damgasını vuran bir dergiydi. Hele benim gibi taşrada yaşayan bir genç kız için, hele siyah beyaz televizyon zamanları, tek kanal düşünsene:) Radyo çocuğuğuz.
YanıtlaSilSes bizim için mühimken görüntüler girmişti hayatımıza. Seslerinden tanıdığımız şöhretler daha bilindik olmuşlardı ve Hey dergisinde izlerini sürer olmuştuk. Posterler duvarlara asılırdı. Abiler ya da aileler korkarlar o posterlerden.. Of, devam edemeyeceğim.. Ne efkarlı günlerdi:) Ne şahane dönemlerdi:))
Ne güzeldir şarkısının şu kısmı..belki ile başlayıp..umut vadeden cümleler hep şiirsel gelir bana.
YanıtlaSilBelki üstümüzden bir kuş geçer
Kanadından bir tüy düşer
İner döne döne gökyüzünden
Hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden
Haydi kalk gidelim bu şehirden
Gün doğarken ya da güneş batarken
Belki kuşlar geçer üstümüzden
Kanatlanır senin ellerinden...
Ellerinden...
HK merhaba,
YanıtlaSilBen Yüksek Sadakat'in, Cemil Demirbakan'ın solisti olduğu ilk albümünü çok seviyorum. O eşsiz benzersiz ses ve anlamlı şarkı sözleri sebebi ile.
Guruptan ayrıldığını öğrenince bir üzülmüştüm, gurubun Eurovision'a katılacağını duyunca iki üzüldüm. Sebep daha fazla popüler olacaklarını düşünmem değil tabiki, popülerliğin getireceği zoraki kalitesizlik...
Burcu selam özletiyorsunuz kendinizi. Yeni yılda bu ilk yorumunuz okumak sevindirdi beni. Yüksek Sadakat'in şarkılarını çok severim. Eurovision'a katılmalarına çok dertlenmeyin. Alt tarafı bir yarışma. Yüksek Sadakat grubundan biri olsaydım, inanın yeni bir heyecan diye heves duyabilirdim.
YanıtlaSilNe olacak ki? Sonra memleketi Yüksek Sadakat gibi bir grubun temsil etmesi sevindirdi beni ne yalan söyleyeyim. Eurovision konusunda ben en çok yurt dışındaki vatandaşlarımızı düşünüyorum biliyor musunuz? Onlar bizden daha ilgililer. Çünkü gurbette memleketle ilgili her güzellik daha mutlu ediyordur insanları. Kalitesiz bir iş çıkarmazlar diye umarak kendimizi rahatlatalım ve haydi bir şarkılarını dinleyelim, ne dersiniz:))
Hey Burcu nerde yeni öyküleriniz:))
Kaliteli müziğin yolculuğa çıkacağını bir yıl önceden görmüşsünüz, tebrikler!
YanıtlaSilSelam Ali Zafer, yooo öngörü değil aslında. Sevdiğim bir gruptur Yüksek Sadakat. Denk gelmesi tamamen tesadüf:)
YanıtlaSilBenim de çıktıkları ilk günden beri ilgiyle takip ettiğim grup. Kutlu'nun bilgece sözlerini çok severim.
YanıtlaSilBilgilerinize küçük bir katkı-belki de biliyosunuzdur da - İngilizce kökenli Hi-Fi kısaltmasının tam açılımı olan High Fidelity'nin birebir türkçe karşılığı olan Yüksek Sadakat, müzik dinlemek için kullandığımız sistemlere deniyor.
Gerçi Yüksek Sadakat "tam teslimiyeti" de çağrıştırdığı için de bu ismi seviyorum.
Eurovision'da gruba başarılar diliyoruz.
Sevgi ve selâm ile.